

2 Nisan tarihi her yıl Uluslararası Teyitçilik Günü olarak dünyanın dört bir yanında etkinliklere sahne oluyor. Uluslararası Doğruluk Kontrolü Ağı'nın (IFCN) 2016'da ilan ettiği gün çerçevesinde yapılan yayınlarda her yıl 2 Nisan'da güvenilir bir bilgi ekosistemi oluşturma amacıyla, yanlış bilgiyle mücadele ve doğru bilginin önemi üzerinde duruluyor. Gerçeği desteklemenin sadece profesyonellerin işi değil herkesin paylaştığı bir sorumluluk olduğuna dikkat çekiliyor.
TEYİTÇİLİK NEDEN ÖNEMLİ?
İnternet çağında bilgi akışının hızlanması ve yanlış bilginin çok hızlı ve kolay yayılması nedeniyle teyitçilik/doğruluk kontrolü de giderek daha fazla önem kazanmaya başladı. Bunun temel birkaç nedeni var:
- GAZETECİDEN TEYİTÇİYE: Geçmişte bilgi ve haber akışı, gazeteci tarafından sağlanıyordu ve medya organlarınca servis ve kontrol ediliyordu. Artık herkes içerik üretebiliyor ve içeriğini denetimsiz paylaşabiliyor. Başta sosyal medya olmak üzere dijital ortamda yanlış bilgi hızla ve kolayca yayılabiliyor. Üstelik algoritmalar da doğruluk kontrolünü önemsemeksizin etkileşimi artıran içerikleri öne çıkarabiliyor. Yani dezenformasyon ya da manipülasyon içeren, sansasyonel ve doğruluğu şüpheli paylaşımlar daha çok görünebiliyor.
- YAPAY ZEKA ETKİSİ: Yapay zeka teknolojisi, içeriğin doğrulanmasını basitleştirecek araçlar sunsa da aynı zamanda yanlış bilgi üretimini kolaylaştırdı, yanlış bilgi yayılımını hızlandırdı. Deepfake içerikler ve yapay zeka ürünü sahte haberler yaygın. Gerçeğe yakın içerikler, inandırıcılığı artırıyor ve yanıltıcı oluyor. Bu da teyit kültürünün oluşmasını kritik bir noktaya taşıyor.
- DEZENFORMASYON KAMPANYALARI: Günümüzde yanlış bilgi sorunu, artık yalnızca bireysel hatalardan ve dikkatsizlikten doğmuyor. Kitleleri yanlış yönlendirmek, manipüle etmek için dezenformasyon kampanyaları yürütülebiliyor. Yanlış bilgi, kötü niyetli bir yaklaşımla bir yöntem olarak kullanılabiliyor. Bazı sosyal medya kullanıcısı, kendini destekleyen, hoşuna giden, işine yarayan bilgiyi doğruluk kontrolünden geçirmeden paylaşma eğilimi sergileyebiliyor.
YÜZDE 60 GERÇEK-SAHTE HABER AYRIMI KONUSUNDA ENDİŞELİ
IFCN'nin yıllık olarak düzenlenen "Gerçek Kontrolcülerinin Durumu-2024" raporu geçen gün sunuldu. Rapora göre teyitçiler 2025'e de yüksek düzeyde yanlış iddia, dezenformasyon sorunu ve Meta'nın Üçüncü Taraf Gerçek Kontrol Programının sona ermesiyle girdi. Teyitçilerin yaklaşık yüzde 90'ı finansal sürdürülebilirliği önemli bir sorun olarak görüyor. Yapay zeka benimseniyor ancak henüz teyitçilerin yüzde 30'u yapay zekayı iş akışlarına entegre ediyor. Diğerleri temkinli, etik ve teknik kaygılar sürüyor. Teyitçilerin yüzde 80'i kaynakları paylaşmak ve çalışmalarını güçlendirmek için diğer kuruluşlarla ortaklık kuruyor. Taciz sorunu, teyitçilerin yüzde 78'ini etkiliyor. Siber saldırılar, kuruluşların üçte birinden fazlasını hedef alıyor. Kısa biçimli videolar ise izleyici etkileşimini yönlendirmeye devam ediyor. Bu noktada TikTok ve YouTube Shorts önemli bir rol oynuyor.
Raporda "Gerçek kontrolü neden önemlidir?" başlıklı bölümde şu detaylar var:
- ABD'de yetişkinlerin 10'da 9'u okudukları veya izledikleri haberleri bizzat kontrol ettiğini söylüyor ve Boston Üniversitesi Medya ve Teknoloji Anketi'ne (2025) göre yüzde 96'sı yanlış bilginin yayılmasını durdurmak istiyor.
- Gazeteciliğe olan kamu güveni doğruluk ve şeffaflığa bağlıdır. Reuters Enstitüsü'nün bir araştırması, bu iki faktörün kitleler için en önemli olduğunu ve bunların tam olarak gerçek kontrolü yapan gazetecilerin IFCN İlkeler Kodu aracılığıyla koruduğu standartlar olduğunu buldu.
- Yanlış bilgiyle ilgili endişeler yüksek olmaya devam ediyor. 2024 Dijital Haber Raporu, insanların yaklaşık yüzde 60'ının gerçek haberleri sahte haberlerden ayırt etme konusunda endişe duyduğunu buldu. Bu şimdiye kadar kaydedilen en yüksek seviye.
- Meta, ABD'deki üçüncü taraf gerçek kontrol programını sonlandırdıktan sonra, Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık üçte ikisi, siyasi bağlantılarına bakılmaksızın, bağımsız gerçek kontrol gazetecilerinin sosyal medya gönderilerini incelemesini desteklediklerini söyledi.
- 15 yıl önce, küresel olarak yalnızca 17 teyit kuruluşu vardı. Bugün 111 ülkede 175 IFCN imzacısı da dahil olmak üzere 451 aktif proje var. Büyüme özellikle Afrika ve Asya'da hızlı oldu.
TEYİTÇİLERİN YÜZDE 20'Sİ YAPAY ZEKAYI HİÇ KULLANMIYOR
Raporda teyitçilerin yapay zekayla ilişkisi hakkında da analiz bulunuyor. Teyitçilerin yüzde 53,6'sı yapay zekayı ön araştırma için kullanıyor. Bunu yüzde 15'le içerik oluşturma, yüzde 14,3'le rapor taslağı hazırlama ve diğer nedenler takip ediyor. Teyitçilerin yüzde 20'si yapay zekayı hiç kullanmıyor. Yapay zeka şirketleriyle anlaşması olan teyitçi oranı yüzde 5. Teyitçilerin yüzde 40,3'ü güvenilir araçların sınırlı oluşuna, yüzde 34,3'ü ise yapay zekanın İngilizce dışındaki dilleri için yetersizliğine işaret etti. Raporda doğruluk kontrolünde yapay zekanın geleceğinin belirsizliğini koruduğu yer aldı. Bu yılın verilerine göre yapay zekanın önümüzdeki 3 yıl boyunca destekleyici bir rol oynaması beklentisi yüzde 66,9. Bir önceki yıl yapay zekanın sınırlı bir role sahip olacağı öngörüsü yüzde 69'du.
Rapora göre; teyit kuruluşları yasal tehditlerle karşı karşıya ancak davalarda azalma var. 2023'te yasal işlem bildirimi yüzde 17’ydi, bu oran 2024’te yüzde 16,4'e düştü. Yüzde 82,1 ise hiç dava edilmedi.
YALANIN YAYILMA HIZI DOĞRUDAN DAHA YÜKSEK
Bilgi kirliliğinin arttığı, güven erozyonu yaşanan bir ortamda teyitçilik temiz bilgiye ulaşmak için kritik bir araç olabilir mi? Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murad Karaduman, Anadolu Ajansı Teyit Hattı'na teyitçiliğin önemi hakkında değerlendirmede bulundu.
SORUMLU HABERCİLİK… MEDYA OKURYAZARLIĞI… Bugün doğruluk arayışının ve bilgi güvenliğinin öneminin vurgulandığı, aynı zamanda sorumlu haberciliğe ve medya okuryazarlığına dikkat çekilmesi gereken bir gün olarak öne çıkıyor.
HABER OBEZLİĞİ… Dijital çağda haber yönetimi adeta çok hızlı koşulan yüz metre yarışı hızında, bazen saniyelerle yarışılan bir duruma gelmiştir. İşte bu hızlı haber üretimi ve buna bağlı hızlı haber tüketimi adeta haber obezliği olarak nitelendireceğimiz bir ortam yaratmış ve bu bağlamda haber ve bilgi teyidi her zamankinden daha büyük önem kazanmıştır.
YALAN DAHA HIZLI… İşte böyle bir bilgi ve haber ekosistemi içinde hem medya organları üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeli -ancak özellikle sosyal medyayı da hesaba katarak- hem de bireyler daha bilinçli ve dikkatli olmalıdır. Zira bilinmelidir ki yalan ve yanlış haberin yayılma hızı, gerçekten ve doğrudan her zaman daha yüksektir.
DEPREM… SEL… SALGIN… Bugün medya okuryazarlığı eğitim almış bireylerin bile zaman zaman yanıltılabildiği çeşitli haberler ve gerçek olup olmadığı kolayca anlaşılamayan çeşitli paylaşımlarla karşı karşıya kalabilmekteyiz. Bu nedenle sadece habercilerin değil bireylerin de sorumluluğu artmıştır. Yanlış ve teyit edilmemiş bilgilerin özellikle deprem gibi, sel gibi felaketlerde, salgın dönemlerinde insan hayatına mal olacak düzeyde büyük sorunlara yol açabileceğini de bazı üzücü örneklerle deneyimledik. Bu nedenle bireyler de karşılarına çıkan haberleri paylaşırken mutlaka bu sorumluluğu hissederek hareket etmelidirler.
TEYİT YOLLARI… Haberin nicelik olarak arttığı ancak nitelik olarak geride kaldığı çağımızda bireyler önce haberin kaynağına dikkat edebilirler. Gerekirse haberin kaynağını sorgulayarak, başlıkların yanıltıcı olabileceğini bilip içeriğe odaklanarak, aynı haberi başka kaynaklardan da taratarak, çeşitli basit uygulamalarla haberde ya da paylaşımda kullanılan görseli arama yaptırarak, çeşitli haber teyidi platformlarını kullanarak, haberin tarih ve bağlamına bakarak doğruluğu teyit edebilirler.
YAPAY ZEKAYA ELEŞTİREL GÖZ… Dijital çağ, yalan ve yanlış bilginin yayılmasını hızlandırdığı gibi, kullanmasını bilenler için doğru bilgiye ulaşmak için de birçok seçenek sunmakta. Diğer yandan yapay zeka da özellikle metin, ses, görsel ve video üretiminde birçok yenilik sunarken, bu teknolojinin de kötü niyetli kullanımlar için yeni alanlar açtığını da unutmamak gerek. Deepfake videolardan görsel manipülasyonlara kadar birçok içerik bugün yapay zekayla kolayca üretilebiliyor. Sıradan okur ve izleyicilerin bunları ayırt etmesi de giderek güçleşiyor. Ancak diğer yandan yapay zekanın kendisi yine bu içeriklerin gerçek mi sahte mi olduğunu anlamak için de kullanılabilir. Ama yapay zekaya da mutlaka eleştirel bakarak ve onu da sorgulayarak bu mümkün olabilir.
TEMEL HAK… Günümüzde gerek internet gerek bilgi ve haber adeta hava gibi, su gibi temel ihtiyaçlarımız olmaya başladı. Ama nasıl temiz hava temiz su kaynakları insan için temel hak ise doğru bilgi ve doğru haberin de temel haklar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Bu doğrultuda medyanın yanı sıra tüm paydaş kurum ve bireyler üzerlerine düşen sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir.