BM, Dünya Çevre Günü'nde plastik anlaşmasını gündeme taşımak istiyor

04.06.2025
İstanbul

Uzmanlar, Dünya Çevre Günü'nün bu yılki temasının "Plastik Kirliliğini Yenelim" olarak belirlenmesini, Birleşmiş Milletlerin (BM) küresel plastik anlaşmasına dikkati çekme çabası olarak değerlendiriyor.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Birleşmiş Milletler (BM), çevre bilincini artırmak ve küresel ölçekte harekete geçmek amacıyla 1973 yılında aldığı kararla 5 Haziran'ı Dünya Çevre Günü kabul etti.

BM Çevre Programı (UNEP) öncülüğünde yürütülen etkinliklerde her yıl 150’den fazla ülkeden sivil toplum kuruluşları, yerel topluluklar, hükümetler ve şirketler çevre sorunlarına dikkati çekmek ve çözüm üretmek için bir araya geliyor.

UNEP, Dünya Çevre Günü'nde küresel plastik sorununa güçlü bir şekilde işaret etmeyi hedeflerken, bu yıl Güney Kore’nin ev sahipliği yapacağı etkinliklerin teması da "Plastik Kirliliğini Yenelim" (Beat Plastic Pollution) olarak belirlendi.

UNEP verilerine göre, dünya genelinde her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretiliyor. Bu plastiklerin yarısı sadece bir kez kullanılmak üzere tasarlanırken, bu miktarın yüzde 10’undan daha azı geri dönüştürülüyor.

Her yıl yaklaşık 11 milyon ton plastik atığın göllere, nehirlere ve denizlere karıştığı tahmin edilirken, bu miktar, yaklaşık 2 bin 200 Eyfel Kulesi ağırlığına denk geliyor.

Plastiklerin parçalanmasıyla oluşan, 5 milimetre ila 1 mikrometre boyutundaki mikroplastikler, gıdalara, suya ve havaya karışıyor. Yapılan tahminlere göre, bir kişi, yılda 50 binden fazla plastik parçacığı tüketiyor ve solunum yoluyla alınanlar hesaba katıldığında, bu sayı daha da artıyor.

Gelecek projeksiyonları

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütüne (OECD) göre, plastik üretimi 2000 ile 2019 yılları arasında iki katına çıkarak 234 milyon tondan 460 milyon tona yükseldi ve plastik kirliliği konusunda daha etkili politikalar uygulanmadığı sürece, plastik üretiminin küresel çapta artması bekleniyor.

2020’de 435 milyon ton olan küresel plastik üretiminin, 2040 yılına kadar yüzde 70 artacağı ve 736 milyon tona ulaşacağı öngörülüyor.

Plastik hacmi hızla artarken atık miktarının 2040 yılında, 2020 seviyelerine göre yüzde 47, çevreye sızan plastik miktarının ise yüzde 50 artacağı tahmin ediliyor.

Plastik anlaşması için bir sonraki görüşmeler ağustos ayında yapılacak

BM bu yılki Dünya Çevre Günü’ne, ülkelerin plastik kirliliğine son vermek amacıyla küresel bir anlaşma üzerinde müzakerelere devam etmesi nedeniyle ayrıca önem atfediyor.

Plastik kullanımının çevre ve insan sağlığına etkileri nedeniyle uzun süredir gündemde olan küresel plastik anlaşması için UNEP öncülüğünde 2022’de başlayan müzakerelerin ilki Uruguay’da, ikincisi Fransa'da gerçekleştirildi. Kasım 2023’te Kenya'da yapılan üçüncü toplantıda 2024’e kadar kapsamlı bir anlaşma hazırlanması kararlaştırıldı ve Kanada'daki dördüncü toplantıda taraflar bir derleme metin oluşturdu.

Aralık 2024’te Güney Kore'nin Busan kentinde yapılan 5'inci toplantının ilk görüşmelerinde anlaşma metnine nihai halinin verilmesi beklenirken zirve, herhangi bir karar alınamadan sona erdi.

Taraflar, beşinci toplantının ikinci ayağı için 5-14 Ağustos tarihlerinde İsviçre'nin Cenevre kentinde bir araya gelecek.

"Bir sonraki plastik anlaşması müzakereleri hayati önem taşıyor"

Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Çevre Araştırma Ajansının (EIA) Okyanus Kampanya Lideri Christina Dixon, küresel plastik sorununu ve bu sorunu çözmek için yürütülen plastik anlaşması sürecini AA muhabirine değerlendirdi.

Plastik kirliliğinin giderek büyüyen ve bir an önce çözülmesi gereken bir konu olduğunu, bu noktada BM’nin Dünya Çevre Günü için plastik temasını seçerek sorunun aciliyetine işaret ettiğini söyleyen Dixon, sorunun çözümü noktasında plastik anlaşmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

Busan'da gerçekleşen son toplantıda nihai anlaşmaya varılamamasına rağmen bazı önemli adımlar atıldığını aktaran Dixon, bu süreçte taraflar arasındaki ortak noktaların belirginleştiğini, anlaşmazlık alanlarının daraldığını ve olası bir anlaşmanın genel hatlarının şekillenmeye başladığını anlattı.

Cenevre’de yapılacak toplantının, sürecin kaderini belirleyeceğini ifade eden Dixon, "Plastik anlaşması görüşmelerinde 2024 sonuna kadar uzlaşmaya varma hedefi vardı ancak bu hedef kaçtı. Bir sonraki toplantıda başarılı olunamazsa müzakereleri tıkayan ülkelerin etkisini azaltmak için kartları yeniden dağıtmak, yani süreci yeniden şekillendirmek gerekecek." dedi.

Bir sonraki toplantıda hangi ülkelerin ön plana çıkabileceğine dair öngörülerini paylaşan Dixon, "Cenevre'de, BRICS+ gibi yükselen jeopolitik ittifakların yanı sıra Donald Trump liderliğindeki ABD’nin rolünün de sürece damga vurması bekleniyor. Dikkatle izlenmesi gerekenler arasında Panama, Fiji, Fransa, Ruanda, Meksika gibi ülkeler var. Bunlar, plastik üretiminin sınırlandırılmasını savunan 100'den fazla ülke arasından öne çıkanlar." diye konuştu.

"Plastik üreticisi ülkeler geri dönüşüm ve atık yönetimine ağırlık verilmesini istiyor"

ABD'deki Northeastern Üniversitesi Kamu Politikası ve Kent Sorunları Bölüm Başkanı ve Plastik Merkezi Eş Direktörü Prof. Dr. Maria Ivanova, Cenevre’de yapılacak görüşmelere her ülkenin farklı önceliklerle geleceğini kaydetti.

Avrupa Birliği (AB) üyeleri ile Norveç ve Ruanda gibi ülkelerin, plastik üretiminin azaltılması ve zararlı polimerlerin kullanımının aşamalı olarak sonlandırılması gibi plastik üretimini kaynağında önleyecek tedbirler istediğini bildiren Ivanova, şöyle devam etti:

"Bu ülkeler, bunun için bağlayıcı kurallar getirilmesini savunuyor. Buna karşılık ABD, Çin ve Körfez ülkeleri gibi büyük plastik üreticileri, gönüllü ulusal eylem planları ile geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi teknolojik çözümlere ağırlık verilmesini istiyor. Küçük ada devletleri, plastik kirliliğinden orantısız şekilde etkilendiklerini vurgulayarak özel finansman, kapasite geliştirme desteği ve teknoloji transferi talep ediyor. Afrika ülkeleri bu süreçte kendi ülkelerinde uyguladıkları başarılı yasaklar ve politikalarla güçlü birer ahlaki lider olarak öne çıkıyor."

"Uluslararası ilişkiler belirsizken uzun vadeli bir anlaşma yapmak zor"

Uluslararası Kirleticileri Yok Etme Ağı (IPEN) İcra Direktörü ve Uluslararası Koordinatörü Bjorn Beeler ise plastik kirliliğinin, insan sağlığını tehdit eden önemli bir unsur haline geldiğini ve insanların artık bu durumun farkında olduğunu söyledi.

Beeler, "Dünya Çevre Günü'nün 'Plastik Kirliliğini Yenelim' temasıyla belirlenmesi, plastik anlaşmasına daha fazla dikkati çekmek amacıyla yapıldı. Şu anda bu anlaşma, plastik konusunun küresel düzeyde tartışıldığı en önemli platform ve aynı zamanda Cenevre'deki toplantıda bir sonuca varılması için baskı oluşturmak isteniyor." ifadelerini kullandı.

Busan’da yapılan son toplantılar sonrası uluslararası ilişkiler bağlamında önemli değişiklikler yaşandığını vurgulayan Beeler, şunları kaydetti:

"Batı’yı da etkileyen iki büyük savaş devam ediyor ve yeni ittifaklar oluşuyor. Bu da çok taraflı işbirliklerini doğrudan etkiliyor. Önümüzdeki 5-10 yıl içinde hangi ülkelerle nasıl ilişkiler kurulacağı belirsizken uzun vadeli bir anlaşma yapmak oldukça zor. Busan'dan bu yana hakim olan güvensizlik ortamı, anlamlı ve iddialı hedefler için işbirliği kurmayı güçleştiriyor."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR